yurtsuz insanların coğrafyasındayız
elsiz, sözcükleri tutsak ve dilsiz
toprağı dört parça, yüreği paramparça
yurtsuz insanların coğrafyasındayız
ezilen ve susanlar birlikte ölür
yurtsuz ve yoksullar aynı yere gömülür
ağıtlar da yetişmez kendini yakar ağıtlar
birlikte ölür ezilen ve susanlar
seni işkencede katlettiler beni madende
ölüm aynı ellerin ürünüdür buralarda
beni grevde vurur seni boğar halepçe’de
ölüm aynı ellerin ürünüdür buralarda
yurtsuz insanların coğrafyasındayız
toprağında mülteci kürt, topraksız çingene
dışarılanan ermeni ve alevi dağlara sürülen
ve nasturi, ve yezidi/ ve çerkez görülmeyen
düşman olun diyorlar aynı ağacın dallarına
işgalciler dost, sömürenler kardeşler ve ortak
yurtsuz ve yoksullar aynı yere gömülür
düşman olun diyorlar aynı ormanın ağaçlarına
ağıtlar da yetişmez kendini yakar ağıtlar
dil utanç içinde diyarbakır cezaevinde
anlam boğulur soma’da, söz yanar kozlu’da
sivas’ı ateşe veren tetiğe bastı gezi’de
ölüm aynı ellerin ürünüdür yeryüzünde
araçları değişse de, değişse de yöntemleri
ezilen ve susanlar ve kaçanlar birlikte ölür
yurtsuzlar ve yoksullar topluca gömülür
sana şeytan bana melek diyor katilimiz
yüzünde barış maskesi elinde kan
yoksullara ve topraksızlara özgüdür kardeşlik
sana hain, bana terörist diyor katilimiz
işgalciler dost, sömürenler kardeş birbirine
seni hes’le vururlar beni kentsel dönüşümle
birimiz fabrika, birimiz pamuk yolunda düşeriz
sana şeytan bana şehit diyor katilimiz
aynı yere, aynı yere akar gözyaşımız, aynı acılara
kanlarımız karışa karışa akar aynı dağlara
kankardeşiyiz madende, kankardeşi inşaatlarda ve alanda
ve yoldaşız faşizme karşı, ağalara patronlara karşı
salim çalık
ezilen ve susanlar birlikte ölür
yurtsuz ve yoksullar aynı yere gömülür
ağıtlar da yetişmez kendini yakar ağıtlar
birlikte ölür ezilen ve susanlar
seni işkencede katlettiler beni madende
ölüm aynı ellerin ürünüdür buralarda
beni grevde vurur seni boğar halepçe’de
ölüm aynı ellerin ürünüdür buralarda
yurtsuz insanların coğrafyasındayız
toprağında mülteci kürt, topraksız çingene
dışarılanan ermeni ve alevi dağlara sürülen
ve nasturi, ve yezidi/ ve çerkez görülmeyen
düşman olun diyorlar aynı ağacın dallarına
işgalciler dost, sömürenler kardeşler ve ortak
yurtsuz ve yoksullar aynı yere gömülür
düşman olun diyorlar aynı ormanın ağaçlarına
ağıtlar da yetişmez kendini yakar ağıtlar
dil utanç içinde diyarbakır cezaevinde
anlam boğulur soma’da, söz yanar kozlu’da
sivas’ı ateşe veren tetiğe bastı gezi’de
ölüm aynı ellerin ürünüdür yeryüzünde
araçları değişse de, değişse de yöntemleri
ezilen ve susanlar ve kaçanlar birlikte ölür
yurtsuzlar ve yoksullar topluca gömülür
sana şeytan bana melek diyor katilimiz
yüzünde barış maskesi elinde kan
yoksullara ve topraksızlara özgüdür kardeşlik
sana hain, bana terörist diyor katilimiz
işgalciler dost, sömürenler kardeş birbirine
seni hes’le vururlar beni kentsel dönüşümle
birimiz fabrika, birimiz pamuk yolunda düşeriz
sana şeytan bana şehit diyor katilimiz
aynı yere, aynı yere akar gözyaşımız, aynı acılara
kanlarımız karışa karışa akar aynı dağlara
kankardeşiyiz madende, kankardeşi inşaatlarda ve alanda
ve yoldaşız faşizme karşı, ağalara patronlara karşı
salim çalık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder