merhaba

sanata, bilime, dayanışmaya, emekten yana siyasete ve sevdaya dair paylaşımlarla bilginin ve deneyimlerin örgütlenmesi çabasıdır "insanın" yolculuğu...

15 Ağustos 2013 Perşembe

demokrasi, özgürlükler, yaşama hakkı testi

ne mısır'daki ne de diğer ülkelerdeki (tunus, libya, suriye vs.) müslüman kardeşler'i sevmiyorum. hatta tam anlamıyla gücü ellerine geçirdiklerinde acımasız katillere dönüşebileceklerini biliyorum. buna rağmen mısır'daki kanlı müdahaleyi kınıyorum; gezi direnişi'ni savunduğum kadar olmasa da mısır'daki müslüman kardeşler'in eylem yapma, kendilerini ifade etme özgürlüklerinin yanındayım...


fakat ülkemdeki ikiyüzlülere, alçaklara, çıkarcılara da sormak istiyorum. 

2003'ten bu yana ırak'ta neredeyse hergün bombalar patlıyor. insanlar 10'ar, 20'şer öldürülüyor (geçtiğimiz temmuz ayı toplamı 1000'e yakındı sanırım) görmüyor musunuz?

suriye'de nusra çeteleri ve benzerleri çocukların başlarını keserek, sivilleri katlederek kendilerine karşı çıkanlara gözdağı veriyor görmüyor musunuz?

yaşadığınız ülke de, yani taksim'de, kızılay'da, hatay'da, eskişehir'de gençler öldürüldü, sakat bırakıldı, yaralandı, binlercesi gözaltına alındı. uludere'de 34 yurttaş kendi savaş uçaklarınca bombalanarak öldürüldü görmüyor musunuz?

mısır'daki darbeye karşı çıktıklarını söyleyen, katledilenlere gözyaşı döktüğünü anlatan çıkarcılar; alçaksınız, ikiyüzlü ve yalancısınız. siz size benzeyenler için demokrasi istiyorsunuz, siz kendi benzerleriniz için ağlıyor ve darbe size yapıldığında karşı çıkıyorsunuz? 

şiiler öldürülürken suskunsunuz.... 
aleviler öldürülürken suskunsunuz....
kürtler öldürülürken suskunsunuz....
akp muhalifleri öldürülürken, tutuklanırken suskunsunuz.... 
gazeteciler işten çıkarılırken suskunsunuz.... 
iş cinayetlerinde her yıl yaklaşık 1000 kişi öldürülürken suskunsunuz... 
çocuklar toplu tecavüzlere uğrarken, tecavüzcüler serbest bırakılırken suskunsunuz...
hergün (ortalama) üç kadın öldürülürken suskunsunuz...

sizler de mısır'daki darbeciler kadar suçlusunuz. ve siz de biz de biliyoruz; insan hakları ve demokrasi ve özgürlükler herkes için, ayrımsız, sınırsız biçimde yaşama geçtiğinde anlamlıdır yaşamak. farkımız; siz bu değerleri iktidarınız için araç olarak kullanırsınız, biz her koşul ve dönemde bu değerlere sahip çıktığımız için suçlanırız. en çok da sizler tarafından üstelik... 
bir de not: biz sizin 28 şubat günlerinizi, kenan paşa güzellemelerinizi de biliyoruz... sizin mikrofonunuz, gazete köşeleriniz var; bizim çıplak sesimiz ve yürüyebildiğimizce yollarımız...


salim çalık