merhaba

sanata, bilime, dayanışmaya, emekten yana siyasete ve sevdaya dair paylaşımlarla bilginin ve deneyimlerin örgütlenmesi çabasıdır "insanın" yolculuğu...

28 Eylül 2014 Pazar

özgürlüğe türban (unutmadık)

özgürlük kavramı türban kavgasının en önemli kaldıracı durumunda gericiler için. o kadar doğru ve aklı başında şeyler söylüyorlar ki; dinleyen birçok kişinin hak vermemesi elde değil...

yönetici mi, vekil mi, fetva makamı mı oldukları belli olmayan bazı yönetici şahsiyetlerin sözleri de ortada. kadına ev dışında yaşam hakkını tanımayan, işsizliğin sorumlusu olarak kadını gören, karşıtı durumundaki kadınlar için indirgeyici tanımlar kullanan, kürtaj yaptırmak isteyen tecavüz mağduru kadını tecavüzcüden daha fazla suçlayan...vb. bu kafaların içinde veya dışında özgürlük olabilir mi?
















bu kadar mı aptallaştık diye düşünüyorum bazen... çalışma hakkı, bedeni hakkında karar verme hakkı, seçme hakkı, öğrenim görme hakkı, güvenli bir ortamda yaşama hakkı (hergün kadınların katledilmesi), düşünme ve ifade hakkının olmadığı bir ülkede... özgürlükten söz ederken türbandan başka bir simge veya kavram gündeme gelmiyorsa, getirilmiyorsa gerçekte tartışılan dindar ve kindar neslin yetiştirilmesi sürecinde toplumun yavaş yavaş alıştırılmasından öte birşey değildir.

bu ülkede işçilerin, kadınların, muhalif gençlerin, öteki olarak işaret edilenlerin yaşama hakları bile ellerinden alınıyorken;
12 milyon kayıtlı yoksul varken;
cezaevlerinde çocuk tutuklular; gazeteciler varken;
düzmece davalarla muhalifler tutuklanarak cezalandırılırken;
sendikaların önünde işyeri-işkolu barajları varken;
siyasi partiler %10 barajıyla meclise sokulmuyorken;
öğrenci ve öğretim üyelerinin tepesinde yök varken;
mahkeme kararına rağmen zorunlu din dersleri varken;
türbanı özgürlük aracı olarak tartışmak ve göstermek ikiyüzlülüktür.


salim çalık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder