merhaba

sanata, bilime, dayanışmaya, emekten yana siyasete ve sevdaya dair paylaşımlarla bilginin ve deneyimlerin örgütlenmesi çabasıdır "insanın" yolculuğu...

23 Nisan 2014 Çarşamba

Bugün




















I
bugün
benim dünyam
toprağım susuz
çatlıyor ellerim
kayalar teslim olmuş
yüreğimle bir başıma
dünyam bugün aç
ellerim susuz
toprağım çatlıyor
uyanık ölüyor insanlar
kötülük onur
onur yok artık
______11/2/92

II
ben beyazın beyazlığını
zencilerin dişlerinde
açlığı sayılabilir kaburgalarında
acımasızlığını tanrının
çatlamış topraklarda gördüm afrikada
ve karın aydan yağdığını
duyuverdim bir ispanyoldan

III
kapansın
açlığın ve doymazlığın açtığı gözyaşı kapıları
bir daha açılmasın

IV
yüreklerimiz
en bereketli parçası doğanın
ve biz
tarla çevirircesine çevirdik
dikenli tellerle yüreklerimizi

V
'Halk içinde muteber bir nesne
yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda
bir nefes sıhhat gibi'
Kanuni Sultan Süleyman

sıhhatten de geçtik
ey kanuni
açıldı diye
güvercin kanadı dudaklarımız
vuruldu güvercin yürekli canlarımız

(Gülmekle Ağlamak Arası- Sf.17-18)

BUGÜN  V
a
çölleştirdik yüreklerimizi
kinin ve savaşların kimyası
kuma çeviriyor yaşamı
ırkçılığın rüzgarları
alıp götürüyor yokluğa
çocuklarımızın filizleneceği toprakları

b
kum tutmuyor yağmur sularını
tohumlar yıldan yıla canını kabuk yaparak
direniyor
sıcağa
__soğuğa
____susuzluğa
-daha- ne kadar direneceğini kestiremezken
ben
_sen
__ve kendisi
herkesin günahlarıyla yaşıyoruz
içimizdeki şeytanla
cennet düşleriyle

c
bombalardan mantar
teknolojiden ölüm yarattık
çöl/ yine çöl
kinin ve savaşların kimyası
toza çeviriyor yaşamı
sevgi ve barıştan uzak
yağmur dualara kaldı
dualar bilinmez inanışlara

VI
Doğayı bile küstürdük yaşama
Ne iklimler eskisi gibi
Ne bitkiler/ ne gökyüzü
Ve sürdürüyoruz başa baş
Ekmek kavgasıyla nükleerize kavgaları
Üst üste açıyoruz zehir musluklarını
Neyiz biz
Ne sevgi eski sevgi
Ne dostluk
Ne toplumsal fayda
Kendimiz yabancılaşarak kendimize
Küstük yaşama

Salim çalık

(Gülmekle Ağlamak Arası- sf.19-20)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder