I
bugün
benim dünyam
toprağım susuz
çatlıyor ellerim
kayalar teslim olmuş
yüreğimle bir başıma
dünyam bugün aç
ellerim susuz
toprağım çatlıyor
uyanık ölüyor insanlar
kötülük onur
onur yok artık
______11/2/92
II
ben beyazın beyazlığını
zencilerin dişlerinde
açlığı sayılabilir kaburgalarında
acımasızlığını tanrının
çatlamış topraklarda gördüm afrikada
ve karın aydan yağdığını
duyuverdim bir ispanyoldan
III
kapansın
açlığın ve doymazlığın açtığı gözyaşı kapıları
bir daha açılmasın
IV
yüreklerimiz
en bereketli parçası doğanın
ve biz
tarla çevirircesine çevirdik
dikenli tellerle yüreklerimizi
V
'Halk içinde muteber bir nesne
yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda
bir nefes sıhhat gibi'
Kanuni Sultan Süleyman
sıhhatten de geçtik
ey kanuni
açıldı diye
güvercin kanadı dudaklarımız
vuruldu güvercin yürekli canlarımız
II
ben beyazın beyazlığını
zencilerin dişlerinde
açlığı sayılabilir kaburgalarında
acımasızlığını tanrının
çatlamış topraklarda gördüm afrikada
ve karın aydan yağdığını
duyuverdim bir ispanyoldan
III
kapansın
açlığın ve doymazlığın açtığı gözyaşı kapıları
bir daha açılmasın
IV
yüreklerimiz
en bereketli parçası doğanın
ve biz
tarla çevirircesine çevirdik
dikenli tellerle yüreklerimizi
V
'Halk içinde muteber bir nesne
yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda
bir nefes sıhhat gibi'
Kanuni Sultan Süleyman
sıhhatten de geçtik
ey kanuni
açıldı diye
güvercin kanadı dudaklarımız
vuruldu güvercin yürekli canlarımız
(Gülmekle
Ağlamak Arası- Sf.17-18)
BUGÜN V
a
çölleştirdik
yüreklerimizi
kinin
ve savaşların kimyası
kuma
çeviriyor yaşamı
ırkçılığın
rüzgarları
alıp
götürüyor yokluğa
çocuklarımızın
filizleneceği toprakları
b
kum
tutmuyor yağmur sularını
tohumlar
yıldan yıla canını kabuk yaparak
direniyor
sıcağa
__soğuğa
____susuzluğa
-daha-
ne kadar direneceğini kestiremezken
ben
_sen
__ve
kendisi
herkesin
günahlarıyla yaşıyoruz
içimizdeki
şeytanla
cennet
düşleriyle
c
bombalardan
mantar
teknolojiden
ölüm yarattık
çöl/
yine çöl
kinin
ve savaşların kimyası
toza
çeviriyor yaşamı
sevgi
ve barıştan uzak
yağmur
dualara kaldı
dualar
bilinmez inanışlara
VI
Doğayı
bile küstürdük yaşama
Ne
iklimler eskisi gibi
Ne
bitkiler/ ne gökyüzü
Ve
sürdürüyoruz başa baş
Ekmek
kavgasıyla nükleerize kavgaları
Üst
üste açıyoruz zehir musluklarını
Neyiz
biz
Ne
sevgi eski sevgi
Ne
dostluk
Ne
toplumsal fayda
Kendimiz
yabancılaşarak kendimize
Küstük
yaşama
Salim
çalık
(Gülmekle
Ağlamak Arası- sf.19-20)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder