merhaba

sanata, bilime, dayanışmaya, emekten yana siyasete ve sevdaya dair paylaşımlarla bilginin ve deneyimlerin örgütlenmesi çabasıdır "insanın" yolculuğu...

1 Nisan 2013 Pazartesi

MEKTUP 3





            özlemin kötü huylu bir ur gibi oturdu yüreğime.  şimdi ellerinin değdiği yerleri seviyorum. saatleri sayıyorum geleceğini bilmenin ve beklemenin telaşıyla.  saatin akrebi beklemekle geçen zamanları zehirliyor senin geleceğin ana kadar.  şimdi severek baktığın, konuştuğun, sularını bardakla sunduğun çiçeklere bakıyorum heyecanla.  hepsinde senden bir iz bulacağımı umarak dolaşıyorum tek tek.  selamlıyorum senin gibi. ve senin gibi suluyorum mutlu olacağını bilerek...

            şimdi geriye sarıp anılarımı seninle karşılaşmamızı, bahçelerde gizli gizli buluşmalarımızı canlandırıyorum. çocuktuk...çocuk yalınlığımızla çıktığımız yolda büyüttük birbirimizi ve kızımızı. kızımız da bizi.  ve öğrendiklerimize kendimizden kattıklarımızla öğretmeye başladık sevdayı...yaşamı.
 
            çok özlemler yaşadık.  ve zerresi yıllara bedel birliktelikler.
özlemin kötü huylu bir ur gibi oturdu yüreğime.  şimdi gözlerini düşünerek bakıyorum yollara. senin beni beklediğin gibi bekliyorum seni.  “gözleri yatırıp uzaklara” susuz bir toprak gibi bekliyorum seni...senin gözlerinle bakıyorum gelinlik bir kız gibi çiçeklenmiş doğaya.  tüm beyazları toplayarak ağartıyorum yokluğunun karasını.  sarı ve kırmızılarla  “seni seviyorum”  yazıyorum evimiz karşısındaki dağlara.  ve bu mevsimde söylenebilecek en güzel şiirlerden birini söylüyorum senin için, senin geleceğin yollara. 
            “dağlarına bahar gelmiş memleketimin”

            seni her düşünüşümde birbirimize öğrettiklerimizi gözden geçiriyorum. herkesin gözü önünde ve yaşımızın üzerinde bir bilgelikle yaşamımızdan damıttığımız yıllarımızı düşünüyorum. rastlantıyla bulduğum elbiseme yapışmış bir tel saçını aylarca sakladığım Menemen günlerimi.  aramızdaki yüzlerce kilometreyi santime indirgeyen mektuplarımızı, telefonlarımızı ve düşlerimizi düşündüm. beklenilmeyeni gerçekleştirmemizin gönenciyle bağırdım. “nelere nelere baskın gelmez ki seni düşünmenin tadı !”

            çıkıp geleceksin. biliyorum.  ve geleceğini bilmenin coşkusuyla gülüşlerinden yapraklar yapıyorum yolunun üzerindeki çıplak ağaçlara.  kıyıda köşede kalmış acılarla savaşmak için sana ilk kez “seni seviyorum” dediğim günü kuşanıyorum.  ve heyecandan patlamaya hazır yüreğimi sürüyorum en kötü olasılıkların orta yerine.  biliyorum.  çıkıp geleceksin...doğanın verdiği yaratıcılıkla avuçlarında daha da büyüttüğün sevdayla...sevdamızla...
            özlemin kötü huylu bir ur gibi oturdu yüreğime.

                        DESTAN  2

bir şelale gibi döküp saçlarını omuzlarına
çağıran sağanaklarınla ıslatırsın beni
coşkun dalgaların kıyılarımda
arzuyla bakan gözlerin yangınlara salar beni
çağırta çağırta kendini

24.01.1998    Menemen
salim çalık




 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder